İsrail Parlamentosu Knesset bu hafta İsrail veya yerleşimleri boykot eden kişi veya organizasyonları cezalandıracak yasayı geçirdi.
Yasa altında boykot çağrısı yapan kişi veya organizasyonlar, boykotun hedeflerinin zarar gördüğünü ispat etmek zorunda kalmadan dava edilebilecek. Oylamada 47 üye lehte, 38 üye aleyhte oy kullandı ve bunu aleyhtarların kanunu destekleyenleri ağır biçimde eleştirdiği şiddetli bir tartışma izledi. Bundan beri İsrail kuşkusuz bir karmaşa içinde ve halk, her şeyin ötesinde İsrail’de ifade özgürlüğüne sert sınırlandırmalar getiren sorunlu kanun hakkında bölünmüş durumda.
Ben şahsen asla alenen başkalarına, ürünleri veya yerleşimleri boykot etmelerini telkin etmedim. Herkes kendi vicdanını dinlemeli. Mavi-beyaz İsrail ürünlerini satın almaya çalışıyorum, “siyah” olanları ise almamaya: üzerlerinde simsiyah bir bayrak, adaletsizlik ve hırsızlığın bayrağı dalgalanan ürünler. Bu hafta geçen Boykot Yasası ise yön değiştirmeme sebep oluyor: Bundan böyle alenen diğerlerine de siyah ürün almamalarını tavsiye edeceğim. Evet, onları boykot edin! Çalıntı ürün satın alınmaz. Bu kadar. Bu utanç verici yasa geçmeden önce ve hatta geçtikten sonra daha da fazla bunu yüksek sesle söyleyebiliriz ve söylemeliyiz.
İmajı bizim ve dünyanın şaşkın gözleri önünde endişe verici bir hızla bozulan yeni İsrail’in yeni yasasına göre, bunu söylemek yasak olacak. Eskiden Barkan’dan gelen salata ve kraker, Tekoa’dan gelen mantar ve Golan’dan gelen şarap kaplarının üzerindeki küçük baskıyı her zaman okumayanlar bile artık bu ürünleri boykot çağrısı alıyorlar. Artık bunlar yerleşimlerin ürünleri değil; rejimin ürünleri.
***
Artık sadece yerleşimlerin yarattığı zararı belirleyici kabul edenlere değil, aynı zamanda içinde yaşadıkları ülkenin ve toplumun karakteri için endişe edenlere de boykot çağrısında bulunuyoruz. Boykot, boykot ve boykot. Sadece adaletsizliğin ürünlerini değil adil olmayan rejimi de... Bu yasa şimdi boykot edilmeli.
Başsavcı duraksıyor mu? Umursayan halk onun gibi duraksamamalı. Bu anlamda Boykot Yasası’nın, türünün, onu önceleyenlerin ve onu takip eden yasaların gerçekte bir değeri var. Bunlar çoğaldıkça, kızgınlık ve protesto daha çok patlak verecek. Belki sonunda, onlar adına ve onlara yapılanlar ışığında İsraillileri kayıtsızlıklarından uyandıracaktır.
Bu yerleşimlerle ilgili değil. Şimdi yalnız gözden ve gönülden uzak işgal topraklarında neler olduğundan bahsetmiyoruz. Artık eve yaklaştı ve bu ev yanıyor.
Bu Boykot Yasası’nın yalnız bir önemli tarafı var. İsraillilere ne deyip diyemeyeceklerini gösteriyor. İsrail toplumu kayıtsızlığının, umutsuzluğunun ve ilgisizliğinin içine kıvrılana dek en çekişmeli umumi ihtilafın sebebi olan konu, şimdi Knesset’in bugüne dek geçirdiği en usülsüz kanun vasıtasıyla bir tabuya dönüştü.
O şekilde İsrail’in en kayda değer varlığı, açık ve demokratik bir toplum oluşu yok ediliyor. İsrail’in Amerika ve Avrupa’daki dostları bunu anlıyor, fakat İsrail halkı bunu anlamanın yakınından bile geçmiyor. Tek kullanımlık bebek bezlerinin fiyatı hala, Knesset’in İsrail’deki kamusal söylemi sardığı nefes aldırmayan bezlerin bedelinden daha çok heyecan uyandırıyor.
Eğer halk ve Yüce Divan hükme teslim olursa, bunu beklenmeyen bir hüküm sağanağı takip edecektir. Danonlara ve Elkinlere demokrasinin tam kalbine ateş eden silahlarının namlusunda başka neler olduğunu sorun. Bugün boykot çağrısı yapmak yasak, yarın işgali sona erdirme çağrısı yapmak yasaklanacak. Bugün Ahva (Kardeşlik) marka helva satın almaktan kaçınmak için çağrı yapmak yasak. Yarın Yahudiler ve Araplar arasında kardeşlik için çağrı yapmak yasak olacak.
Bekleyin, bekleyin ve görün. Susturan yasalar sebebiyle yavan İsrail söylemi daha da bayatlayacaktır. Bu yüzden vakti gelmiştir, bu son çağrı olabilir: Boykot. İsrail demokrasisini boykot edenleri boykot edin.
Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.